İçindekiler
ToggleTürkiye’nin taraf olduğu çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları (ÇVÖA), uluslararası gelir elde eden kişilere ve kurumlara vergi avantajları sağlamaktadır. Ancak bu avantajlardan yararlanmak için belirli hukuki ve idari şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu yazıda, Türkiye’deki mükelleflerin vergi anlaşmalarından nasıl yararlanabileceği, hangi belgelerin gerektiği ve uygulamadaki dikkat edilmesi gereken noktalar açıklanmaktadır.
1. Türkiye’de Vergi Anlaşmalarına Kimler Başvurabilir?
Türkiye’de vergi anlaşmalarından yararlanabilecek kişiler ve kurumlar şunlardır:
- Tam mükellef gerçek kişiler
- Tam mükellef kurumlar (A.Ş., Ltd. Şti., Kooperatif vb.)
- Yabancı mukimlerin Türkiye’den elde ettiği gelirlerde anlaşma hükümlerine göre avantaj sağlayan taraflar
- Fonlar, vakıflar ve dernekler (şarta bağlı olarak)
- Ortaklıklar ve şeffaf yapılar (anlaşmaya göre değişir)
Tam mükellef statüsü, Kurumlar Vergisi Kanunu veya Gelir Vergisi Kanunu kapsamında belirlenir. Bu kişiler, Türkiye’de elde ettikleri gelirleriyle ilgili anlaşmalardan yararlanabilirler.
2. Mukimlik Belgesi
Vergi anlaşmasından yararlanmak isteyen Türk mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan Mukimlik Belgesi almak zorundadır. Bu belge ile kişi veya kurumun Türkiye’de tam mükellef olduğu ve dünya çapında gelirinin Türkiye’de vergilendirildiği belgelenir.
Başvuru Süreci:
- e-Devlet ya da İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden başvuru yapılabilir
- Gelir İdaresi tarafından düzenlenen belge, karşı ülke vergi idaresine sunulur
- Genellikle 1 yıl süreyle geçerlidir
3. Anlaşmadan Yararlanma Şartları
Vergi anlaşmasının ilgili hükümlerinden faydalanmak için aşağıdaki koşullar aranır:
a. Gerçek Lehdar Olma
Özellikle faiz, temettü ve telif gibi pasif gelirlerde, gelirin gerçek hak sahibinin başvuru yapması gerekir. Aracı kişi veya kurumlar lehdar sayılmaz.
b. Ekonomik Faaliyet Olması
Bazı durumlarda, sadece kağıt üzerinde kurulu olan şirketler değil, Türkiye’de gerçek bir faaliyeti olan işletmeler anlaşmadan faydalanabilir. Bu durum özellikle holding yapıları ve grup şirketleri için önemlidir.
c. Ana Amaç Testi
Eğer yapılan işlemin ana amacı sadece vergi avantajı elde etmekse, anlaşma hükümleri uygulanmayabilir. Türkiye, MLI kapsamında bu testi benimsemiştir.
4. Uygulama Süreci
Vergi anlaşmasından yararlanmak isteyen Türkiye mukimi bir kişi ya da kurum, aşağıdaki adımları izlemelidir:
- Mukimlik Belgesi alınır
- İlgili ülke ile olan anlaşma hükümleri incelenir
- Yabancı ülke kaynaklı gelir için stopaj indiriminden faydalanılacaksa, karşı ülke vergi idaresine belge sunulur
- Türkiye’de beyanname verilirken, yurt dışında ödenen vergiler varsa mahsup edilir
- Gerekli durumlarda özelge talep edilebilir
5. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Mukimlik belgesi her yıl yenilenmelidir
- Lehdar kişi ya da kurum açıkça belirlenmelidir
- Bazı anlaşmalarda LOB (Limitation on Benefits) maddesi bulunabilir
- Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı “Vergi Anlaşmaları Uygulama Rehberleri” düzenli olarak takip edilmelidir
6. Türkiye’de Uyuşmazlıkların Çözümü: MAP
Anlaşma hükümlerine rağmen kaynak ülkede fazladan vergi kesilmişse, mükellef Karşılıklı Anlaşma Usulü (MAP) mekanizması kapsamında başvuru yapabilir. Bu başvuru Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla yürütülür.
Ehliyet Şartları Olmadan Anlaşma Avantajı Mümkün Değildir
Türkiye’de vergi anlaşmalarından yararlanmak, hem hukuki hem de idari açıdan belirli kurallara tabidir. Bu avantajlardan yararlanmak isteyen kişi ve kurumların:
- Türkiye’de tam mükellef olması
- Mukimlik belgesi sunması
- Gerçek lehdar olduğunu ispatlaması
- Ekonomik gerekçeyle işlem yapması gerekmektedir.
Vergi avantajı sağlamaya yönelik yapay düzenlemeler ise hem Türk mevzuatı hem de uluslararası anlaşmalar çerçevesinde engellenmektedir.
ÖzbekCPA, Türkiye’deki vergi anlaşmaları ve çifte vergilendirmeyi önleme süreçlerinde mükelleflere kapsamlı danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bu konuda profesyonel destek almak ve vergi avantajlarından en doğru şekilde yararlanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.