Türkiye'de Dolaylı ve Dolaysız Vergiler

Türkiye'de kamu hizmetlerini karşılamak amacı ile devletin kişilerden ve kuruluşlardan, kanun yolu ile toplamış olduğu paraları verginin tanımı olarak ifade etmekteyiz. Türk Vergi Sistemi’nde vergiler, dolaylı vergiler ve dolaysız vergiler olmak üzere iki ana başlık altında sınıflandırılır. Esas olarak gelir ve servet üzerinden alınan vergiler dolaysız, harcamalar üzerinden alınan vergiler ise dolaylı vergiler olarak adlandırılır.

   

Gelir Vergisi

Gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır :

1. Ticarî kazançlar
2. Ziraî kazançlar
3. Ücretler
4. Serbest meslek kazançları
5. Gayrimenkul sermaye iratları
6. Menkul sermaye iratları
7. Diğer kazanç ve iratlar

   

Tam Mükellefiyet

Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar
2. (202 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen bent) Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir Vergisi'ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)

Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir)
2. (202 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişen bent) Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)

Aşağıda yazılı yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye'de yerleşmiş sayılmazlar:

1. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye'ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler
2. Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye'de alıkonulmuş veya kalmış olanlar

Gelir Vergisi Tarifesi

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 103’üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin tarife 01.01.2020 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden güncellenmiştir. 2020 yılında uygulanacak yeni gelir vergisi tarifesi aşağıdaki gibidir;

Ücretliler İçin Uygulanacak 2020 Yılı Gelir Vergisi Tarifesi

Gelir Dilimi Vergi Oranı
22.000 TL’ye kadar Yüzde 15
49.000 TL’nin 22.000 TL’si için 3.300 TL, fazlası Yüzde 20
180.000 TL’nin 49.000 TL’si için 8.700 TL, fazlası Yüzde 27
600.000 TL’nin 180.000 TL’si için 44.070 TL, fazlası Yüzde 35
600.000 TL’den fazlasının 600.000 TL’si için 191.070 TL, fazlası Yüzde 40
   

Kurumlar Vergisi

Verginin Konusu :

Aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:

a) Sermaye şirketleri
b) Kooperatifler
c) İktisadî kamu kuruluşları
ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler
d) İş ortaklıkları
Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur.

   

Mükellefiyet

Sermaye şirketleri:

29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır.

Kooperatifler:

24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade eder.

İktisadî kamu kuruluşları:

Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur.
Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu gibi değerlendirilir.

Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler:

Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir. Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf sayılır. İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.

İş ortaklıkları:

Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması mükellefiyetlerini etkilemez.

   

Tam ve Dar Mükellefiyet

Tam mükellefiyet:

Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye'de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

Dar mükellefiyet:

Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler. Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur:

a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye'de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye'de yapılmasıdır.)
b) Türkiye'de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar
c) Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançları
ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye'de kiralanmasından elde edilen iratlar
d) Türkiye'de elde edilen menkul sermaye iratları
e) Türkiye'de elde edilen diğer kazanç ve iratlar

Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

Kanunî merkez:

Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, (700 Sayılı KHK'nın 173 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük:09.07.2018) Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.

İş merkezi:

İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.

Kurumlar Vergisi Oranları

KURUMLAR VERGİSİ ORANLARI

Hesap Dönemi
Oranı
Dayanağı
2019 Yılı
%22
K.V.K. Geçici Madde 10
2018 Yılı
%22
K.V.K. Geçici Madde 10
2017 Yılı
%20
K.V.K Mad.32
2016 Yılı
%20
K.V.K Mad.32
2015 Yılı
%20
K.V.K Mad.32
2014 Yılı
%20
K.V.K Mad.32
2013 Yılı
%20
K.V.K Mad.32

OECD Gelir Ve Servet Üzerinden Alınan Vergilere İlişkin Model Anlaşmayı görmek için tıklayınız.

 

error: Content is protected !!