İçindekiler
ToggleStratejik Planlama ile Uyumlu, Etkin Vergi Yönetimi
Üretim ve dağıtım, şirketlerin değer zincirinin temel unsurlarıdır. Ancak bu faaliyetlerin nasıl organize edildiği ve hangi ülkede nasıl yapılandırıldığı, yalnızca operasyonel verimlilik değil aynı zamanda vergi yükünü optimize etme açısından da büyük önem taşır. Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu gruplar ve yerel üretici/dağıtıcı firmalar için doğru vergi yapılandırması, maliyet avantajı ve uyum kolaylığı sağlayabilir.
Bu makalede, üretim ve dağıtım faaliyetlerinin vergisel yapılandırılması, Türkiye uygulamaları ve uluslararası standartlar kapsamında ele alınmaktadır.
1. Üretim ve Dağıtım Faaliyetlerinin Vergi Etkisi
Vergi planlamasında üretim ve dağıtım modelleri; faaliyetlerin hangi ülkede yürütüldüğü, riskin kimde olduğu, kararların nerede alındığı ve mal/hizmet akışının nasıl gerçekleştiğine göre değişkenlik gösterir. Vergisel açıdan özellikle şu unsurlar değerlendirilir:
Üretimin yapıldığı ülke → Katma değer üretimi ve sabit yatırım nedeniyle gelir burada oluşur
Dağıtım yapan şirketin rolü → Risk üstlenip üstlenmediğine göre kar marjı farklılaşır
İlişkili şirketlerle işlem yapılıyorsa → Transfer fiyatlandırması kuralları devreye girer
2. Türkiye’de Üretim Faaliyetlerinin Yapılandırılması
Türkiye, sanayi altyapısı güçlü ve yatırım teşvikleri cazip bir ülkedir. Üretim yapan şirketlerin vergisel avantaj sağlaması için şu hususlara dikkat edilmelidir:
Tam mükellefiyet: Türkiye’de yerleşik üreticiler, yurtdışı satışlardan elde edilen kazançlarını yurt içinde düşük vergi oranlarıyla değerlendirebilir
Yatırım teşvik belgeleri: Vergi indirimi, KDV istisnası, gümrük muafiyeti gibi avantajlar sunar
Organize Sanayi Bölgesi (OSB) avantajları: Kurumlar vergisi oranı düşebilir veya teşvikler uygulanabilir
Ar-Ge merkezi veya üretim teknolojisi yatırımı → Kurumlar Vergisi indirimi ve stopaj desteği alınabilir
3. Dağıtım Modelleri ve Türkiye’deki Uygulamalar
Dağıtım faaliyetleri (özellikle çok uluslu şirketlerde), genellikle “rutine dayalı” operasyonlar olarak görülse de, transfer fiyatlandırması açısından önemlidir.
Tam riskli distribütör: Stok ve fiyat riski şirket üzerindedir → Daha yüksek kar marjı elde etmelidir
Sınırlı riskli distribütör (LRD): Satış destekçisi gibi çalışır → Daha sabit ve düşük karlılık öngörülür
Türkiye’de Gelir İdaresi Başkanlığı, LRD yapılarında doğru işlev analizi yapılmasını ve kar marjlarının OECD standartlarına uygun olmasını bekler.
4. Transfer Fiyatlandırması ve Türkiye’de Uyum
Üretim ve dağıtım şirketleri arasında yapılan mal/hizmet transferleri, transfer fiyatlandırması kuralları çerçevesinde belgelendirilmelidir. Türkiye’de;
Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu hazırlanması büyük mükellefler için zorunludur
Grup içi mal satışları, fason üretim ve lojistik hizmetlerinin fiyatlandırılması “emsallere uygunluk ilkesi”ne göre yapılmalıdır
İdari rehberlik için özelge (private ruling) talep edilebilir
BEPS uyumlu raporlama (Master File ve Ülke Bazlı Raporlama – CbCR) yükümlülüğü bulunan şirketlerin dikkatli olması gerekir
5. Sık Karşılaşılan Yapılandırma Sorunları
Yetersiz işlev analizi → Vergi idaresi tarafından LRD yerine “tam distribütör” olarak değerlendirme riski
Grup içi mal satışlarında belge eksikliği → Transfer fiyat ihlali
Yurtdışı üreticiyle yapılan anlaşmalarda mukimlik belgesi alınmaması → Stopaj indirimi hakkının kaybı
Ticari olmayan gerekçelerle kurulmuş yapay üretim/dağıtım yapıları → Ana Amaç Testi (PPT) kapsamında reddedilebilir
6. Etkin Vergi Yapılandırması İçin Öneriler
Üretim ve dağıtım faaliyetleri net olarak tanımlanmalı
Karşılıklı işlev ve risk analizleri profesyonel olarak yapılmalı
Grup içi sözleşmeler eksiksiz ve şeffaf hazırlanmalı
Transfer fiyat raporlaması güncel tutulmalı
Vergi avantajı amaçlı yapılanmalarda mutlaka “ekonomik gerekçe” bulunmalı Türkiye’nin ÇVÖA hükümleri ve OECD BEPS kuralları dikkate alınmalı
Sürdürülebilirlik, Uyum ve Belgelenebilirlik
Üretim ve dağıtım gibi operasyonel faaliyetlerin vergi planlamasında başarılı sonuçlar verebilmesi, sadece vergi avantajı değil, hukuki ve ticari tutarlılık ile desteklenmesine bağlıdır. Türkiye’de gerek Gelir İdaresi gerekse vergi mahkemeleri, artık sadece “şekil” değil, “öz” denetimi de yapmaktadır.
🔗 Daha fazla bilgi, örnek raporlar ve danışmanlık için www.ozbekcpa.com adresini ziyaret edebilirsiniz.