İçindekiler
Toggle07.10.2010 tarihli ve 27722 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 2010/4 sayılı Tebliğ ile birleşme ve devralmalara ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Bu Tebliğ, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 7. maddesi kapsamında geçerlilik kazanacak işlemler için Rekabet Kurulundan izin alınmasını zorunlu kılar.
Amaç ve Kapsam
- Tebliğ, hukuken geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu iznine tabi birleşme ve devralmaları düzenler.
- İlgili işlemlerin Kurula bildirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
İzne Tabi Birleşme ve Devralmalar
Aşağıdaki eşiklerden herhangi birinin aşılması halinde işlem için Rekabet Kurulu izni zorunludur:
- İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamı 100 milyon TL’yi, taraflardan en az ikisinin cirosu ise ayrı ayrı 30 milyon TL’yi aşarsa,
- Veya; devralma işlemlerinde devre konu varlık/faaliyetin Türkiye cirosu 30 milyon TL’yi, diğer tarafın dünya cirosu ise 500 milyon TL’yi aşarsa.
Bildirim ve Değerlendirme Süreci
- Bildirim taraflarca veya yetkili temsilcileri aracılığıyla yapılabilir.
- Kurul, bildirim sonrası işlemi değerlendirirken; pazar yapısı, rekabet koşulları, pazar payları, tüketici yararları ve olası rekabeti sınırlayıcı etkileri dikkate alır.
- Kurul, izni şartlı verebilir veya rekabeti azaltıcı etkiler görürse işlemi engelleyebilir.
Ciro Hesaplaması
- Tarafların doğrudan veya dolaylı kontrol ettiği şirketler de hesaplamaya dahil edilir.
- Mali kurumlar için ciro, ilgili düzenlemelerdeki gelir tablosu kalemleri üzerinden hesaplanır.
Bildirim Zorunluluğunun Önemi
- Bildirim yapılmadan gerçekleşen birleşme/devralma işlemleri hukuken geçersiz sayılır.
- Bildirimin yapılmaması veya yanlış/yanıltıcı bilgi verilmesi durumunda idari para cezası uygulanır.
Kurumsal Değerlendirme
2010/4 sayılı Tebliğ, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler için birleşme ve devralma süreçlerinde rekabetçi piyasa yapısının korunması amacıyla önemli yükümlülükler getirmiştir. İşlem eşiklerinin aşılıp aşılmadığının dikkatle kontrol edilmesi ve Rekabet Kuruluna zamanında bildirim yapılması, şirketler açısından hem hukuki geçerlilik hem de idari yaptırımlardan kaçınma bakımından kritik öneme sahiptir.