İçindekiler
ToggleYurt dışı iştirak hissesi satış kazancı istisnası, Türkiye’de tam mükellef anonim şirketlerin aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmaları sonucunda doğan kazançların, belirli koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilmesini sağlayan bir düzenlemedir.
Bu istisnanın amacı, Türk şirketlerinin uluslararası iştiraklerini elden çıkarırken Türkiye’deki vergi yükünü azaltmak, sermaye hareketlerini teşvik etmek ve yurt dışı yatırımların Türkiye’ye dönüşünü desteklemektir.
Türkiye’de İstisnadan Yararlanma Şartları
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca bu istisnadan yararlanılabilmesi için aşağıdaki koşulların tamamının birlikte sağlanması gerekir:
- Satışı Yapan Kurum:
Satışı yapan kurum, tam mükellef anonim şirket olmalıdır.
Limited şirketler veya dar mükellef kurumlar bu istisnadan yararlanamaz. - Satılan İştirak Türü:
Satışa konu olan iştirak hisseleri, tam mükellef olmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki yurt dışı kurumlara ait olmalıdır. - Aktif Yapısı:
Satışı yapan kurumun nakit dışı aktif toplamının en az %75’i, kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle bu iştirak hisselerinden oluşmalıdır.
Bu şart, kurumun esas faaliyet konusunun iştirak yatırımı olduğunu göstermeyi amaçlar. - Elde Tutma Süresi:
Satışa konu iştirak hisseleri, kurum aktifinde en az iki tam yıl (730 gün) süreyle bulunmalıdır. - İştirak Oranı:
Satışa konu her bir iştirakteki sermaye payı oranı en az %10 olmalıdır.
Bu şartlardan herhangi biri eksikse, örneğin elde tutma süresi dolmamışsa veya iştirak oranı yetersizse, istisna uygulanmaz.
Türkiye’de Uygulama ve Değerlendirme
Bu istisna, Türkiye’deki kurumların yurt dışı iştiraklerini satarken ortaya çıkan sermaye kazançları üzerinden vergi yükünü hafifletmeyi amaçlar.
Ancak yalnızca tam mükellef anonim şirketler bu hükümden yararlanabilir. Limited veya dar mükellef kurumlar için uygulanmaz.
Kurumun aktif toplamının %75 veya daha fazlasının yurt dışı iştiraklerden oluşması, bu şirketin esas faaliyetinin yatırım ve iştirak yönetimi olduğunu gösterir.
Bu oran %75’in altına düştüğünde, istisna uygulanmaz.
Bu düzenleme, Türkiye’nin uluslararası sermaye hareketliliğini destekleyen ve yatırımcıların çıkış stratejilerini kolaylaştıran bir vergi avantajı sunar.
Ayrıca, Türk şirketlerinin global yapılar içinde daha rekabetçi hale gelmesini sağlar.
Uygulama
Bir Türk anonim şirketi, bilançosunda nakit dışı varlıklarının %80’ini Avrupa’daki üç iştirakteki hisselere yatırmıştır.
Bu iştiraklerden biri, iki yıldan uzun süredir aktiflerde yer almaktadır.
Söz konusu iştirak hissesi satıldığında 10 milyon TL kazanç elde edilmiştir.
Şartlar (en az %10 iştirak oranı, 2 yıl elde tutma süresi, %75 aktif oranı) sağlandığından, bu kazancın tamamı Türkiye’de kurumlar vergisinden istisna edilir.
Ancak iştirak oranı %10’un altındaysa veya nakit dışı aktif oranı %75’in altına düşerse, bu kazanç istisna kapsamında değerlendirilmez ve genel hükümler çerçevesinde vergilendirilir.
Mevzuat Dayanağı
Yurt dışı iştirak hissesi satış kazancı istisnası, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında düzenlenmiştir.
Bu hüküm, Türk şirketlerinin yurt dışındaki iştiraklerini elden çıkarırken vergisel kolaylık sağlamayı ve uluslararası sermaye akışını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Düzenleme, Türkiye’nin küresel sermaye piyasalarıyla uyumlu bir yapıda, uluslararası yatırımları destekleme politikasının önemli bir unsurudur.
Türkiye’deki kurumlar vergisi muafiyetleri ve vergi teşvikleri hakkında profesyonel danışmanlık için ÖzbekCPA‘nın uzman ekibiyle iletişime geçin.

