Türkiyede OECD ve BM Model Vergi Anlaşmaları Arasındaki Temel Farklar

Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları (ÇVÖA), ülkeler arasında gelirlerin nasıl vergilendirileceğini belirleyen en önemli uluslararası araçlardan biridir. Bu anlaşmaların hazırlanmasında iki temel model öne çıkar: OECD Modeli ve BM (Birleşmiş Milletler) Modeli. Türkiye, OECD üyesi olarak çoğu anlaşmasını bu çerçevede müzakere etse de, bazı durumlarda BM yaklaşımını da benimseyebilmektedir.

1. Vergilendirme İlkesi: Mukimlik vs. Kaynak

  • OECD Modeli, gelirlerin genellikle mükimin bulunduğu ülkede (residence‑based) vergilendirilmesini destekler. Kaynak ülkede stopaj vergileri sınırlı tutulur
  • BM Modeli, gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarına uygun olarak kaynak ülkede vergileme hakkını daha güçlü kılar, yani gelir yerinde daha yüksek vergi hakkı tanır

2. Daimi İşyeri Tanımı

  • OECD, sabit bir iş yeri üzerinden faaliyet gösterme ilkesine dayanan daha sıkı PE tanımı sunar; şantiye süresi 12 ay ile sınırlıdır
  • BM Modeli, PE tanımını genişleterek hizmet PE gibi unsurları içerir, şantiye süresi 6 ay olarak belirlenebilir; böylece kaynak ülkelere daha geniş vergileme imkânı tanınır

3. Temettü, Faiz ve Telif

  • OECD, kaynak ülkede stopaj oranlarını düşük tutar (örneğin temettüde %5‑15); esas vergileme mukim ülkede yapılır
  • BM Modeli, daha yüksek veya esnek stopaj oranlarına izin verir; kaynak ülkenin daha fazla vergi toplamasına olanak tanır

4. Sermaye Kazançları

  • OECD, genellikle sadece gayrimenkul veya PE’ye bağlı kazançlar üzerinden kaynak ülkenin vergileme hakkını tanır
  • BM Modeli, kaynak ülkede daha geniş sermaye kazançlarını vergileme hakkı sağlar ve tanımı daha ayrıntılıdır

5. Hizmet Bedelleri ve Teknik Ücretler

  • OECD, teknik hizmet ücretlerinin ayrı vergilendirilmesini genellikle kabul etmez.
  • BM, hizmet ve danışmanlık ücretleri için kaynak ülkeye stopaj hakkı tanıyan özel hükümler içerir.

6. Anti–Abuse Mekanizmaları

  • OECD, Ana Amaç Testi ve Limitation on Benefits gibi sıkı önlemleri içerir; BEPS ile entegre edilmiştir.
  • BM Modeli, daha esnek anti-kötüye kullanım kuralları içerir; bazı anlaşmalarda PPT ve LOB uygulanabilir

7. Uyuşmazlık Çözümü: MAP ve Tahkim

  • OECD Modeli, arabuluculuk ve tahkim mekanizmalarını (option‑binding arbitration) içerirken,
  • BM Modeli, yalnızca müzakerelerle çözüme ulaşılmasını hedefler; zorunlu tahkim içermez.

Türkiye Açısından Relevans: Hangi Model Kullanılıyor?

Türkiye, OECD’nin aktif üyesi olarak, çoğu vergi anlaşmasını OECD Modeli temelinde müzakere eder. Ancak:

  • Kaynak ülke vergileme hakkını korumak gerektiğinde, BM Modeli’nden esinlenerek bazı hükümleri adapte edebilir.
  • Özellikle PE tanımı, pasif gelir vergilendirmesi ve hizmet bedelleri stopaj oranı gibi başlıklarda Türkiye’nin “kendi modellendirmesi” BM yaklaşımına daha yakın olabilir.

Türkiye’de OECD ve BM Model Vergi Anlaşmaları İçin Profesyonel Destek

Türkiye’de OECD ve BM Model Vergi Anlaşmaları, uluslararası yatırımlar için vergi güvenliği sağlarken, aynı zamanda kaynak ülke vergileme hakkını da etkileyen kritik düzenlemelerdir. Hangi modelin hangi durumda geçerli olduğu, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini doğrudan etkiler.

ÖzbekCPA olarak, Türkiye’nin taraf olduğu vergi anlaşmalarında hem OECD hem de BM modelinden kaynaklanan hükümleri analiz ediyor, şirketiniz için en uygun stratejiyi belirliyoruz. Detaylı bilgi ve profesyonel danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Vizyonumuz, iş hedeflerinizle uyumlu olarak işbirliği ve büyümeyi hedeflemektedir.

    Contact Us






    Your message has been sent successfully!
    Table of Contents