Numara : 7
Tarih : 21.02.2020

VERGİ SİRKÜLERİ

NO: 2020/7

KONUSU: 213 Sayılı Vergi Usul Kanuna Eklenen “Kanun Yolundan Vazgeçme” Müessesi ve Bu Müesseseye İlişkin Özel Ödeme Zamanı Hakkında Yapılan Düzenlemeye İlişkin 517 Sıra No’lu VUK Tebliği Yayınlanmıştır.

7 Aralık 2019 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la yapılan “Kanun yolundan vazgeçme” düzenlemesine ilişkin açıklamaların yer aldığı 517 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 20.02.2020 Tarih ve 31045 sayılı Resmî Gazetede yayımlanmıştır.

Konu hakkında kısaca, yargılama aşamasında mükelleflerin istinaf veya temyiz yolundan vazgeçmeleri halinde verilen karara göre, dava konusu edilen verginin bir kısmı ve/veya cezanın bir kısmı ya da tamamından vazgeçilmesi ve idarece de ihtilafların sürdürülmemesi yönünde düzenleme yapılmış ve uygulama 1/1/2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Düzenlemeyle ayrıca, VUK 112 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasının (c) bendi eklenerek Kanun Yolundan Vazgeçme müessesesi çerçevesinde tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80’inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılması öngörülmüştür.

Bu düzenlemeyle; Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan davalarda, vergi mahkemesince verilen istinaf yolu açık kararlar ile bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık kararlar (Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar hariç) kanun yolundan vazgeçme kapsamına alınmıştır.

Tebliğde yapılana açıklamaya göre, kanun yolundan vazgeçme müessesesinden yararlanabilmek için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir.

  • Vergi/ceza ihbarnamesine karşı süresinde açılan dava sonucu verilen karar olması,
  • Vergi mahkemesince verilen karara karşı istinaf veya bölge idare mahkemesince verilen karara karşı temyiz yolunun açık olması,
  • Kararın Danıştayın bozma kararı üzerine verilmemiş olması şartlarını birlikte taşıması lazım.

 

Buna göre, mükelleflerin bu düzenlemeden yararlanabilmeleri için ilk derece mahkemesi kararının verilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesi kararına göre, davanın idare veya mükellef lehine sonuçlanması durumuna göre bu uygulamadan aşağıdaki tabloda gösterilen şekilde yararlanılabilecektir.

Verginin, İstinaf veya Temyiz Öncesi Konuyu Ele Alan Mahkeme Tarafından Kaldırılması Halinde Verginin, İstinaf veya Temyiz Öncesi Konuyu Ele Alan Mahkeme Tarafından Tasdik Edilmesi Halinde
Alacağın Konusu (100 TL) Kanun Yolundan Vazgeçilmesi Halinde Ödeme VUK 112/3-c ye göre İndirimli Ödeme Kanun Yolundan Vazgeçilmesi Halinde Ödeme VUK 112/3-c ye göre İndirimli Ödeme
Verginin Aslı 60 (indirim oranı %40) 48 (%20) 100 (%0) 100 (%20)
Vergi Ziya Cezası 0 (%100) 0(%20) 75 (%25) 60 (%20)
Vergi Aslı Dava Konusu
Edilmeyen veya Kaçakçılığa İştirak
Nedeniyle Kesilen
Vergi Ziyaı Cezası
25 (%75) 20 75 (%25) 60
Usulsüzlük
Cezası ve/veya Özel Usulsüzlük
25 (%75) 20 75 (%75) 60

Kanun yolundan vazgeçilmesi hâlinde, tahakkuk edecek vergi ve/veya cezaların hesaplanmasında istinaf veya temyiz yolu kullanılmayan yargı kararı dikkate alınacaktır. Örneğin, vergi mahkemesince verilen karara karşı bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve bunun üzerine bölge idare mahkemesince verilen temyiz yolu açık olan karara karşı kanun yolundan vazgeçilmiş olması hâlinde, kaldırılan ve/veya tasdik edilen vergi ve/veya ceza tutarı üzerinden tahakkuk edecek vergi ve cezaların hesaplanmasında, vergi mahkemesince verilen karar değil bölge idare mahkemesince verilen karar esas alınacaktır.

İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve yukarıda özetlenen şekilde tahakkuk eden vergi ve vergi cezaları ile gecikme faizinin birlikte ve tamamen (indirilen kısımları hariç) süresinde ödenmesi şarttır. Ödemenin süresinde yapılmaması veya ödenmesi gereken gecikme faizi, vergi ve cezaların tamamı yerine bir kısmının ödenmesi durumunda, söz konusu indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Kanun Yolundan Vazgeçme Müessesinden Yararlanabilmek için;

  • Bu müessese kapsamında olan yargı kararının mahkemece mükellefe tebliği üzerine, mükellef için geçerli olan istinaf veya temyiz başvuru süresi içerisinde, kanun yolundan vazgeçildiğine ilişkin dilekçenin dava konusu edilen vergi/ceza ihbarnamesini düzenleyen vergi dairesine verilmesi,
  • Kanun yolunun kullanılmasından vazgeçilen kararın mükellefe tebliğ edildiği tarihi gösteren belge (mahkemeden alınan belge, tebliğ tarihini gösteren tebligata ilişkin belge vs.) ile birlikte verilen karar örneğinin bu dilekçeye eklenmesi,
  • Verilen dilekçede dava konusu vergi ve/veya vergi cezalarının tümü için kanun yolundan vazgeçildiğinin beyan edilmesi

gerekmektedir.

Bu itibarla, başvuruların, mükellef için geçerli olan istinaf ve temyiz süreleri içerisinde yapılması gerekmekte olup, bu sürelerden sonra yapılan başvurular için 213 sayılı Kanunun 379 uncu maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Yapılan başvuruların taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi hâlinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilmesi veya özel dağıtım şirketleri tarafından getirilmesi hâlinde ise vergi dairesinin kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınır.

 

Dava konusu edilen vergi ve/veya cezaların bir kısmı için veya birden fazla ihbarnamenin tek davaya konu olması durumunda ihbarnamelerin biri ya da bir kısmı için başvuru yapılmış olması hâlinde söz konusu madde hükmünden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Kanun yolundan vazgeçme başvurusu, mükellefin veya vekilinin ya da temsilcisinin ad ve soyadları veya unvanları ile imzalı olarak ve dava konusu vergi/ceza ihbarnamesini düzenleyen vergi dairesine hitaben yazılan bu Tebliğ ekinde yer alan dilekçe (Ek-1) ile yapılır. Kanun yolundan vazgeçilen her bir karar için ayrı ayrı dilekçe verilir.

Tebliğde, kanun yolundan vazgeçmeye ilişkin örneklere yer verilmiştir.

Son olarak; İstinaf ve temyiz yolundan vazgeçilen davaya ilişkin kararlarda hükmedilen yargılama giderleri, avukatlık ücretleri ve fer’ileri karşılıklı olarak talep edilemeyecek ve bu alacaklar için icra takibi yapılamayacaktır.

İlgili tebliğe aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/02/20200220-11.htm

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Not: Bu sirkülerimiz ile kanunlarda yapılan son değişiklikleri özet bir şekilde sunmak amaçlanmıştır